Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality), bilinen adı ile AR yaşamakta olduğumuz gerçek dünyanın üzerine teknolojik aletlerin cihaz tanıma özelliği kullanılarak sanal nesnelerin gerçek görüntülerin üzerine yerleştirilmesine denir. Ses, video, grafik, gps verilerinin bilgisayar tarafından üretilip verilerin birleştirilerek, arttırılarak fiziksel, gerçek dünya ile birleştirilmesi ile oluşan algı ortamının doğrudan veya dolaylı olarak aktarıldığı bir görünümdür.

Günümüzde oldukça yaygın kullanılmakta olan artırılmış gerçeklik ileri gelecekte hayatımıza iyice yerleşerek yaygınlaşacak gibi duruyor. Artırılmış gerçeklik uygulamalarında kullanılan donanımlar, eklentiler, yazılımlar sayesinde şu an evimizde bulunan koltuğun rengini değiştirip, duvarlarımızı boyayabiliriz. Tabii ki bu sadece telefon, tablet ya da AR gözlüğümüzün sınırları çerçevesinde gerçekleşmektedir. Hayatımızı oldukça kolaylaştırıp yaşam kalitemizi de yükseltmektedir.

Artırılmış Gerçeklik Nasıl Gerçekleşir?

Telefonunuza, tabletinize ya da herhangi bir teknolojik aletinize yüklediğiniz arttırılmış gerçeklik uygulaması kamera görüntüsü üzerine grafik, ses ve gps verilerini ekleyerek size etkileşimli, canlı ve arttırılmış bir deneyim sunar. Yani artırılmış gerçekliği minicik bir süper bilgisayar gibi düşünebiliriz. Minicik denmesi minik özellikleri olduğu düşünmeye mahal vermemeli, bu cihazlarda son derece güçlü işlemciler bulunmakta ve akıllı telefonlarda yer alan donanımsal bileşenlerin büyük bölümü kullanılmaktadır.

Artırılmış Gerçeklik Cihazları Nasıl Çalışır?

Özellikle artırılmış gerçeklik unsurları hem dev ekranlara hem ufak mobil cihazlara hem de cam parçalarına kadar birçok yüzeye yansıtılabilir. Google Glass ve benzeri teknolojik aletler, kullanılan gözlük camı ile artırılmış gerçekliği doğrudan gözünüze, gerçek dünyanızın önüne yerleştiriyor. Bu ve bu gibi örnekler hız kesmeden artmaya, gelişmeye devam edeceğinden günün birinde kontakt lenslerle bile artırılmış gerçekliği kullanabileceğimiz su götürmez bir gerçek.

 Artırılmış Gerçeklik Cihazlarının Özellikleri

Artırılmış gerçeklik cihazlarında bolca sensör, kamera bulunur. Sensörler genel olarak artırılmış gerçeklik cihazlarının dış kısımlarında bulunur. Ürün kullanıcısının dış dünya ile etkileşimini algılar ve bunları veriye dönüştürür, işler, yorumlar. Kameralar da benzer şekilde dış tarafta yer alır. Çevreyi görsel bir şekilde tarar, veri toplar. Artırılmış gerçeklik cihazları da bu kameralar ve sensörlerden gelen verileri sanal bir modele dönüştürmek suretiyle nesneyi en doğru şekilde yaratmaya çalışır. 

Microsoft firmasının Hololens adlı ürünü buna en iyi örneklerden olacaktır. Hololens’in üzerinde birkaç kamera bulunmakta ve bu kameralar da derinlik algılama gibi birçok görevleri yerine getirmektedir. Bu görevler haricinde cihazda, üründe bir de çevre algılama kameraları koordine biçimde hareket ederek ve kullanıcıya keyifli bir deneyim sunmakta. 

Her artırılmış gerçeklik cihazında bu gibi çok fonksiyonel kameralar bulunmamakta tabii ki. Ancak artırılmış gerçeklik teknolojileri kullandığımız akılı telefon ve tablet gibi cihazlarda kullanılan standart, mega pikselli, derinlik algılama ve çevre algılama özellikleri bulunmayan kameralarda da pekâlâ çalışabilmektedir.

Bunun yani sıra artırılmış gerçeklik gözlüklerinde yer alan minik boyutlardaki projektörler ile her yüzey interaktif bir ortama dönüşebilmektedir. Bu olay ise kameraların çevreden topladığı verileri analiz ederek işleyip sonuç olarak kullanıcının önünde bulunan bilek, duvar ekran gibi herhangi bir yüzeye yansıtması sonucu oluşur.

Artırılmış gerçekliğin bu şekillerde bile birçok yüzeye yansıtma imkânı olduğu için yakın zamanda televizyon ya da monitör gibi teknolojik aletlerin de öneminin azalmasına neden olacağı hissini doğurmaktadır.

Artırılmış Gerçeklik Uygulamaları 

İlk örneklerini 1990’lı yılların başlarında vermeye başlamış olsa da popülerlik kazanması 2016 yılında piyasa sürülmüş olan PokemonGo uygulaması ile olmuştur. Bu uygulamada GPS üzerinden size tespit ederek size yakın yerlerdeki pokemonları gösterir, siz oraya ulaştığınızda ise kameranızı açarak ve kamera üzerinde çeşitli grafikler ekleyerek pokemonu almanızı sağlar.

PokemonGo’nun yayınlandığı dönemlere yakın dönemlerde IKEA’nın yayınlamış olduğu IKEAPlace uygulaması ile arttırılmış gerçeklik özelliğini kullanarak mağazada satılan ürünleri evinizde denemenize olanak sunulmuştur. Kamera üzerinden satın almak istediğiniz ürünü yerine yerleştirip rengini değiştirip karar verilebiliyordu.

Sanal Gerçeklik ve Arttırılmış Gerçeklik Arasında Ne Fark Var?

 Sanal gerçeklik teknolojisi tamamen sanal bir ortamda faaliyet göstermektedir. Gerçek hayatın tamamen alınıp bilgisayar desteği ile simüle edilmesi ile oluşur. Kullanıcı sanal gerçeklik ile sanal bir deneyim yaşar ama her şey o kadar gerçekçidir ki bu gerçeklik olgusu görsel ve işitsel olarak yoğun bir şekilde deneyimlenir. Örnek vermek gerekirse bir lunaparkta hız trenine binmişsiniz ve etrafınızda bir sürü şey var; bulutlar, sonsuzluk, renkler, vagonlar, raylar ve daha birçoğu. Bulutlara uzansanız dokunabileceğiniz gibiler. Tüm bu unsurlar ne kadar sanal da olsa verdiği hisler gerçek. İşte buna sanal gerçekliğin ta kendisi denmekte. Yazılımlar ile oluşturulmuş bu özel ortam size uygun donanımla sayesinde gerçek hisleri yaratmakta. Son yıllar içerisinde sanal gerçeklik NASA astronotlarının eğitiminde kullanılmaktadır. 

Artırılmış gerçeklikte ise yerinizden kalkmanıza bile gerek kalmamakta, artırılmış gerçeklik teknolojisi nesneleri gerçek nesnelerin üzerine yansıtmaktadır. Yani sanal dünyayı gerçek dünyanın içinde yaşarken hem gerçek hem sanal unsurlar bir aradadır. Sanal gerçeklik tamamıyla gerçek dünyadan kopmuştur, soyutlaşmıştır. Gerçek dünya ile ilgisi de ilişiği de yoktur. Arttrılmış gerçeklik ise gerçek dünya ile iç içe girer, entegre olur. Size gerçek dünyanın içinde interaktif bir deneyim yaşatır.

Artırılmış Gerçeklik Dünyası Nasıldır?

Artırılmış gerçeklikte gerçek dünyaya dokunabilirsiniz, hâlâ gerçek dünya ile iç içesinizdir. Sanal nesneler eklenmiş olsa bile yaşadığınız, içinde bulunduğunuz dünya gerçektir. Sanal gerçeklikte ise tamamıyla gerçek ile ilişiğiniz kesilmiş, bir bağlantınız yoktur. Tamamen sanal, gerçek dışı bir dünya yaşarsınız.

Sanal gerçeklik ortamında yaşadığınız ortamdan tamamen kopmuş, yaşadığınız ortam tekrar sanal dünyada inşa edilmiş, yeniden oluşturulmuştur. Gerçekte var olmayan bir ortamdır. Artırılmış gerçeklik ortamında ise sanal ortam gerçekten kopmamıştır, onun üzerinde bulunur. Her şey gerçek ortam üzerinde kurulmuştur.

Artırılmış gerçeklik bir mobil uygulama gibi telefonda tablette bulunabilir. Sanal gerçeklik için ise tüm görüş açınızda gördüklerinizi içine alan, geniş ve gerçek dünyada duyduklarınıza engel olacak, duyduklarınızı kontrol edebilecek bir gözlüğe gereksinim duyarsınız.

Artırılmış Gerçekliğin Avantajları, Örnekleri ve Alanları

En önemli ve aktif bir şekilde askeri alanda kullanılan Artırılmış gerçeklik, HUD (Head up Display) olarak savaş uçağı pilotlarının kokpitte karşılarındaki ekranlarda ve piyadelerin kullandığı kasklara entegre edilmiş olan gözlükler ile kullanılmaktadır. Bu gözlük ya da ekranlar ile birçok bilgilendirici veriler, hız, ısı, yükseklik, koordinat, radar, vb. aktarılmaktadır.

Artırılmış gerçeklik özellikle endüstriyel tasarımcılara da çok yardımda bulunmaktadır. Artırılmış gerçeklik ile endüstriyel tasarımcılar ürünlerini tamamlamadan önce ürünün tasarımını, işleyişini görebilir, karar verebilirler. Aynı zamanda pazarlamacılar ürünlerinin üzerinde farklı grafikler ekleyerek pazarladıkları ürünü kullanıcılara daha eğlenceli hale getirebilirler. Ürünün içinde neler olduğunu gösterebilir, ek içerik, görüş gibi özelleştirme seçenekleri sunabilirler.

Markaların haricinde emlak firmaları da artırılmış gerçekliği bolca kullanmaktadır. Satılık ya da kiralık olan bir evin camına asılacak ilan ile bile o eve ait tanıtıcı videoyu izleyebilir, videonun sonunda da satıcıya ait bilgilere ulaşır ve kolaylıkla iletişime geçebilirsiniz. Aynı şekilde herhangi bir dergi veya gazetede verdikleri ilandan da yine aynı işlemleri yapabilirsiniz. 

Yine aynı artrılmış gerçeklik teknolojisi sinema alanını da kolay bir hale getirmektedir. Bir billboarda asılan film afişinden filmin fragmanına ulaşabilir, kolaylıkla bilet dahi alabilirsiniz.

Eğitim Sektöründe Arttırılmış Gerçeklik Teknolojisi

Artırılmış gerçeklik teknolojisi eğitim alanında da kolaylık sağlamaktadır. Bir öğrenciye suyun buhar basıncını sözle anlatmaktansa interaktif modellerle anlatmak akılda kalıcılığını sağlamakta ve öğrencinin başarısını olumlu yönde etkilemektedir.

Alışveriş yaparken de artırılmış gerçeklik teknolojisi karşımıza çıkmaktadır. Örneğin bir tişört alırken rengine karar veremediyseniz veya üzerinizde nasıl duracağına dair herhangi bir fikriniz yoksa o tişörtü üzerinizde deneyebilir ve size uygun olanı seçebilirsiniz. Alışveriş alanı sadece bununla sınırlı kalmamaktadır. Üzerimize uygun bedeni alışveriş yaparken her zaman uygun bulamaz ve aldığımız şeyin üzerinize tam olarak oturmamasından şikayetçi olabiliriz çoğu zaman. Firmalar size belirli bir ücret karşılığında üzerinde firmanın artırılmış gerçeklik uygulamasına tanımlı noktalar olan ve bedeninize tam olarak yapışan bir takım gönderiyor. Siz onu giyip telefonunuza indirdiğiniz uygulamanın içerisinden kameranızı açtığınızda uygulamaya yönlendirdikleri kamerada bulunan grafikler ile üzerinizdeki takımın noktalarından tam bedeninize uygun pantolon, tişört veya herhangi bir giysi önermektedir.

Artırılmış gerçeklik özellikle 2020 yılının başlarında oldukça revaca geçmiştir. Bir çok öğrencinin, gencin oldukça aktif olarak zamanını geçirdiği sık kullandığı uygulama olan Instagram adı verilen platformda yeni çıkan filtreler özelliği ile çeşitli testler yapılmakta, yüze efektler eklenmektedir.

https://youtu.be/cmzWZRFVZEQ

  • CSS Nedir? Nasıl Kullanılır? CSS Nedir? Nasıl Kullanılır?
  • Bootstrap Nedir? Bootstrap Nedir?