Güvenlik Önlemi Olarak Robotlar

Dijital teknolojiler hayatımızı büyük ölçüde değiştirmeye devam ederken işlerin büyük bir kısmı da yapay zekalı makinelere devrediliyor. Güvenlik sektöründe de durum farklı değil. Yakın zamanda pek çok sektörde olduğu gibi güvenlik önlemi olarak da robotlar daha fazla görülecek. Peki, biz bu filmi daha önce görmüş müydük? Senaryo aynı olmasa bile evet, robotların hayatımızda ne denli yer kaplayacağını Hollywood filmleri bize yıllardır fısıldıyor.

Bir çete çatışmasında çete üyeleri tarafından kurşuna dizilerek acımasızca öldürülen polis memuru Alex Murphy'nin bedeni OCP şirketi tarafından alınır ve çelikten yapılmış bir robotla birleştirilir. Bu robota tahmin ettiğiniz gibi RoboCop adı verilir. 1987 yılı ABD yapımı olan bu filmin aynı adıyla yeni versiyonu da 2014 yılında çekildi. Şimdi “RoboCop’un konuyla ne ilgisi var” diyebilirsiniz. Aslına bakarsanız çok ilgisi var. Filmdeki gibi bir misyonla olmasa bile hayatımızın her alanında farklı tipteki RoboCop’larla yaşamaya alışacağız. Ama RoboCop öncesi de var. Fritz Lang, 1927 yapımı olan Metropolis adlı filminde ilk defa makine-insan olan “Maschinenmensch” adı verilen robotu kullandı. Bilim kurgu yazarı Isaac Asimov ise 1941 yılında robot teknolojisini tanımlamak için “robotik” kelimesini ilk kez kullanan isim.

Yapay zeka işleri devralıyor

Bugün geldiğimiz noktada yapay zekalı teknolojiler işleri devralıyor. Bununla birlikte esasen yıllardır güvenliğimiz yapay zeka alt yapılı sistemlerle sağlanıyordu. Bu yeni bir gelişme değil. Ancak kısa bir süre önce Çin’de yaşanan bir gelişme teknolojinin ve dijitalleşmenin geldiği noktayı bir tokat gibi yüzümüze çarptı. Doctor Who dizisindeki Dalek’lerin tasarımından esinlenen Anbot isimli robot artık Shenzhen Havaalanı'nın güvenliğinden sorumlu. Anbot Çin’in ilk güvenlik robotu ve 3. terminalin güvenliği ona emanet. Terminalde sürekli devriye olarak gezen bir robot olduğunu görmek bizim için hala şaşırtıcı olabiliyor.

Güvenlik robotu Anbot’un özellikleri neler?

Bilim kurgu filminin içinde yaşadığımız dünyamızda son dönemin en popüler robotu Anbot’un dikkat çekici özellikleri var:

  • Gelişmiş bir yüz tanıma teknolojisine sahip.
  • Dört adet yüksek çözünürlüklü kamerası var.
  • Devriye olarak gezerken havaalanındaki herkesin yüz fotoğrafını çekiyor.
  • Robot, polis veritabanı üzerinde tarama yapabiliyor ve şüpheli bir durum olduğunda havaalanındaki diğer güvenlik görevlilerine haber veriyor.

Bu robot yardım isteyene koşuyor

Anbot, 1,5 metre boyunda ve 78 kg. Üstündeki dokunmatik ekranıyla Star Wars ‘R2D2’ ve Doctor Who's Daleks arasında bir tasarıma sahip. 8 saat operasyonda kalabiliyor. Otonom navigasyon ve akıllı video analizi için yeterli pil gücüne de sahip ve kaçan şüphelileri kovalamak ya da acil durumlara müdahale etmek için 18 kmh hıza ulaşabiliyor. Birileri yardım istediğinde olay yerine koşabilen ve kimseye ihtiyaç duymadan kendi kendini şarj edebilen Anbot’un standart polis devriyesine ek olarak, elektroşok silahlarını uzaktan ateşleşme yeteneği de var. Bu da robotun en çok tartışma yaratan yönü çünkü aynı zamanda bir güvenlik açığı olarak da değerlendirilebiliyor. 

Robotlarla yaşamanın olumlu etkileri

  • Kas gücüne dayalı işler ortadan kalkacak. Araç sürmek ve temizlik yapmak gibi işlere çok daha az vakit ayrılacak.
  • Tıbbi robotlar ameliyatları çok daha hassas şekilde yapabilecek ve mikro-botlar vücudumuzda ilaçların doğru yerlere ulaştırılmasını sağlayacak.
  • Yumuşak ve esnek robotlar arama kurtarma operasyonlarında kullanılacak.
  • Yumuşak ve esnek robotlar arama kurtarma operasyonlarında kullanılacak.
  • Buzdolabı, bulaşık makinesi ve fırın gibi ev eşyaları birbiriyle iletişim kuracak.
  • Yazılım Tanımlı Sanal Veri Merkezi Mimarisi Yazılım Tanımlı Sanal Veri Merkezi Mimarisi
  • İnsan Kaynaklarında Dijitalleşme Trendleri İnsan Kaynaklarında Dijitalleşme Trendleri