Biraz geriye gidip geçmişe baktığımızda bugün geldiğimiz nokta ile arasında pek çok gelişme görmek mümkündür. Milenyum çağının başlangıcında henüz ortalıkta iPhone, Facebook ve Twitter yoktu. Teknoloji bugün olduğu kadar gelişmemişti. Bugünümüzden geçmişe dönüp baktığımızda olmaz denilen şeylerin teknolojik gelişmeler doğrultusunda mümkün olabildiğini görmek gayet memnun edicidir.
2020 senesi ileri seviye teknolojik trendler ile zengin bir 10 seneyi daha müjdeliyor. Bu teknolojik trendlerin pek çoğu halihazırda bilinen trendlerdir. Ancak bunların gelişmiş ve yeni kullanım örneklerine sahip uygulamalarının yaygınlaşması gösteriyor ki endüstri bu sene de bizlere faydalar ile fırsatlar zenginliği sunacak. Bu içeriğimizde 2020’nin öne çıkan teknolojik trendlerinden bahsedeceğiz.
Hiperotomasyon
Hiperotomasyon sistemi, uygulamaları görev otomasyonu için bir sonraki aşamaya taşır. Yapay zeka ile makine öğrenimi gibi gelişmiş ve gelişmekte olan teknolojilerin giderek otomatikleştirilmesini sağlar. Zaman zaman gelişen durumlarda, kuruluşun dijital ikizinin oluşturulması da denilebilir. Dijital ikizin oluşturulmasından kasıt; süreçlerin ve işlevlerin değer yaratabilmek için ne şekilde etkileşime girdiğinin görselleştirilmesine olanak sağlamasıdır. Ancak ne olursa olsun hiçbir araç insanların yerini alamaz. Bundan dolayı hiperotomasyon esasında elementlerin kombinasyonunu içerir. Bu tarz araçlar arasında akıllı iş yönetimi yazılımı ve robotik süreç otomasyonu da bulunur.
Çoklu Deneyim (Multiexperience)
2020 yılının başından itibaren gelenekselleşen bilgi işlem fikrinin; giyilebilen cihazlar ile gelişmiş bilgisayar sensörleri vb. birden fazla sensörlü ve çok temaslı arayüzleri verecek biçimde yalnız bir etkileşim noktasına dönüşmeye başladığı görülebilir. İlerleyen on sene içerisinde bu yönelim, ortam deneyimi diye bilinen şeye dönüşecektir.
Multiexperience halihazırda artırılmış gerçeklik, karma gerçeklik, sanal gerçeklik, insan-makine arayüzleri (çok kanallı) ve algılama teknolojilerini kullanan deneyimlere odaklanmış durumdadır.
Demokrasi
Teknolojinin demokratik bir hâle getirilmesi demek, kapsamlı ya da pahalı eğitim almaksızın insanlara iş ya da teknik uzmanlık konusunda kolaylıkla erişim sağlayabilecekleri bir ortam oluşturmak anlamına gelir. Demokratikleşme hareketinin; veri bilimciler, programcılar ve teknoloji katılım biçimlerine fayda sağlaması beklenmektedir.
Şeffaflık ve İzlenilebilirlik
Teknolojinin bu denli gözle görülür bir evrime uğraması güven krizlerini de beraberinde getiriyor. Tüketicilerin kişisel verilerinin toplandığını ve kullanıldığını görmeleriyle oluşan farkındalık, kuruluşların da kendilerine ait veri toplama ve depolama sorumlulukları giderek artıyor. Ancak pek çok insan, karar verme aşamasında yapay zeka ve makine öğrenimi kolaylığını insanların yerine kullanıyor.
Bu konu AI ve AI yönetimi vb. süreçlere olan ihtiyacı artırıcı bir başka endişedir. Bu eğilimin dürüst olmak, hesap verebilir olmak, açık olmak, yetkin olmak ve tutarlı olmak unsurlarına odaklanması gerekir.
Güçlendirilmiş Edge
Büyüyen “edge computing” eğilimi esasında trafiği dağıtılmış ve yerel tutmanın olası gecikmeleri azaltacağı kanaatine dayanıyor. Bu konu; içerik toplamanın, içerik dağıtmanın ve bilgi işlemenin bilgi kaynaklarına daha yakın konumlandırıldığı bir haritayı içerir.
Güçlendirilmiş edge, nesnelerin internetinde teknolojiyi kullanır. Bu da cihazların rolüne uzanır. 2023’e kadar geleneksel BT rollerinde 20 kat fazla akıllı cihaz görülebilir.
Dağıtılmış Bulut
Genel bulut hizmetlerinin merkez modelinden dağıtık yapı haline geçildiği önemli değişimi beraberinde getirir. 2020 başından itibaren şirketlerin dağıtılmış bulut ortamlarına yönelimi artıştadır.